12 Mayıs 2008 Pazartesi

Bloglar - markalar - reklam ajansları

Son zamanlarda internetin gözdesi hiç kuşkusuz blog siteleri. Bunun en önemli sebebi hızlı, pratik ve kolay bir yapıyla hazırlanabilinir olmalarıdır. Bloglar kişilerin özel yorumları, görüşleri ve bazen video ya da ses dosyaları içeren internet günlükleri. Internet’de yaklaşık olarak 12 milyon blog sitesi var, ve bunlara her gün 40.000 tane daha eklendiği tahmin ediliyor. Bu günlüklerin çoğu nadiren okunsa da popüler olanları çok sayıda kişiye hitap ediyor ve onların okuyan kitleler üzerinde ciddi etkiler yaratabiliyor. Sürekli güncelleniyor olmaları ise arama motorlarında üst sıralarda yer almalarını sağlamaktadır. Yani arama motorlarında şirketlerin kurumsal sitelerinden bile üst sıralarda yer alabiliyorlar. Bu durum da şirket sahiplerini telaşlandırmaya başladı, çünkü blog içeriğindeki negatif yorumlar markaları tehdit ediyor diyebiliriz. Google.com ‘ın sahip olduğu blogger.com bu hizmeti sağlıyor. Hem bedavaya blog sitesi açtırıyor hem de daha kolay bulunabilir halde html dosyalarının kaydedilmesini sağlıyor. Her güncelleme yapıldığında üst sıralarda çıkma ihtimali de artmış oluyor.

Bu gidişle, her markanın blog departmanı oluşmaya başlayacaktır. Buna mecburlar. Ya da bir zamanlar McDonald’s ‘ın yaptığı gibi tüketicinin ağzındanmış gibi gösterilen bloglar türeyecektir. Kesinlike tepki alırlar, çünkü anahtar kelime ‘’samimiyet‘’. Bu durum, reklam ajansları içinde önemli bir durum ki, bir kaç reklam ajansı blog departmanlarını oluşturmaya başladı bile. Blogların pazarlama açısından en önemli özelliği şirketlere tüketicileriyle doğrudan bağlantı kurabilecekleri bir platform sağlaması. Bu şeklide tüketicilerin geribildirimini alması kolaylaşıyor ve hızlanıyor. Takip edip, göreceğiz…

Hiç yorum yok: