Bu ay Reklam Dergisi konkur konusunu işleyeceğini bildirdiğinde sizlerle kendi ajansımdaki konkurla ilgili yaklaşımımızı paylaşmak istedim.
Bizim için her konkur ayrı bir meydan okuma ve kendimize çok şey katabilceğimiz bir fırsat, o yüzden kazanılsa da kaybedilse de bir konkura hazırlanmak her zaman iyidir.
Bazı insanlar bu düşüncemi olaya pembe gözlüklerle bakmak olarak yorumlayabilir ancak bu durum geçirilen uykusuz geceler ve kaçırılan TV dizilerine rağmen takımımın ve benim yeni bir firma konkuruna hazırlanırken nasıl sınırlarımızı zorlayabileceğimizi gösterir.
Bu düşüncemi sizlerle paylaşmak için sonuçları ne olursa olsun ajansınızı zorlu mücadele gerektiren bir konkura sokmanızın neden iyi olduğuna dair sekiz maddelik bir liste hazırladım. Her ne kadar riskler büyük, ödüller tatlı da olsa kimbilir bu müşteriyi kazanmak belki de biraz pozitif düşünmekten geçiyordur. Ne dersiniz?
Hadi bu müşteriyi kazanalım.
İşte konkura katılmak için sekiz iyi sebep;
1- Bütün ajansı biraraya getirir
Eleman sirkülasyonu gerçekten umut kırıcıdır ancak bir beyin fırtınası toplantısı sırasında saat 5’te iş arkadaşlarınızın sadece gölgesiyle başbaşa kalmanızı sağlayan bir takımın tamir edilmesi oldukça zordur. Bazı iyi ortak çalışmalar güzel bir pizza partisi, iyi zamanlama ve sağlıklı iç rekabet üzerine kurulabilir
2-Tıkanıklıkları temizler
Bütün ajansların sadece iş için biraraya geldiği müşterileri vardır, ancak rutin projelerde sanatçılarınızın ilham için internette araştırma yapmaları (umarız işi asmak için değil) ajansaların enerjilerini düşürür. Konkura hazırlanırken takımınızı serbest yaratıcı çalışmalara teşvik ederek stratejik düşünceler üzerinde yağmış tozları havalandırabilir ve müşterilerinizi daha da memnun edebilirsiniz.
3- Esas amacınızı tekrar keşfetmenizi sağlar
Günlük kaotik çalışmalar sırasında bir çoğumuz kendi ajansımızın markasını ön plana çıkarmayı unuturuz. Bir teklif yazmak yada bir asansör sohbeti yapmak bazen kendi markamızın sesini duymamıza üzerinde düşünmemize sebep olur. Bazen duruşumuzun ne olduğunu belirlemek nasıl görünmek istediğimize karar vermekten daha zordur.
4- Sizi tekdüzelikten kurtarır
Her zaman aynı kategorilerde çalışmak yeteneklerin esnetilmesi, geliştirilmesi ve yaratıcılığın ön plana çıkarılmasını sağlamaz. Rahat ettiğiniz bölgenin dışına çıkmak ve yeni bir kategoriye meydan okumak gerekir. Bunun için neden büyük balıklardan biri olana bir konkura hazırlanılmasın? Kaybedecek hiç bir seyiniz yok yeterki bunu kendinize bir meydan okuma olarak görün ve paçaları sıvayın.
5- Sizi yeniden öğrenci yapar
Ben ev ödevlerini yapabilmenin hep kolay yollarını aramışımdır ancak konkurlar elemanlarınızın tüketici trendlerini öğrenmeleri için tek yol ise sık sık konkurlara katılmak sizi ve çalışanlarınızı her daim trendleri takip ederek dersinizi çalışmanızı sağlar. Öğrenmeye yapılan yatırım asla çöpe gitmez aksine endüstrinin gelişmesine de katkıda bulunur.
6- Diğerlerinin gözündeki imajınızı düzenler
Her zamanki müşterilerinizin işlerini yapmak artık alışagelmiş sıradan işler olduğu için ve tek sizin ağırlığınızın olduğu bir ortam olduğu için diğerleri için çok dikkat çekici değildir. Ancak konkurda başa başa yapacağınız meydan okuma diğerlerinin sizin korkak savaşmadığınızı görmeleri ve müşterilerinizden birinin çalınmasına karşı daha dikkatli olmalar gerektiği mesajını verir.
7- Zorlukları aşmanızı sağlar
Bir müşteri ile aranız iyi olduğu dönemler balayı gibidir. Ama müşteri eğer kaprisli ve huzursuz bir yaramaz çocuğa dönüşürse elemanlarınızı yeni bir müşteri kazanmak için konkura hazırlanmaya yöneltmek hem motivasyon hem de geçmişi temiz bir müşteri hizmeti verebilecek olmanın heyecanı ile çalışmalarını sağlamak yaşanan zorlukların üstesinden gelmesini sağlar.
8- Her daim kazanırsınız
Elemanlarınıza gösterdikleri performans için ekstra ücret ödemek tabi ki bir artıdır ancak kazanılsın yada kaybedilsin bilinki kazanan yine de sizsiniz. Bunun için bir kutlama yapmak ve bir şampanya ile bunu süslemek inanın herkesi normal işlerine ve bir sonraki konkuru kazanmaya daha fazla istekli kılacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder