9 Haziran 2008 Pazartesi

Türk Sineması ve Ürün Yerleştirme

Ürün yerleştirme uygulaması sinema filmlerinin içinde yer alan reklamlar olarak adlandırılabilir. Ancak televizyondakinin tersine, reklamlar ayrı bir bölümde değil filmin içinde bulunuyorlar. Reklam olduğu herhangi bir şekilde belirtilmiyor. Dolayısıyla izleyici markaların mesajları karşısında savunmasız yakalanıyor. Ürün yerleştirmenin markaya katkısı konusunda bolca tartışmalar olsa da kullanımının giderek arttığı görülüyor. Reklam kampanyalarına göre daha az maliyetli olmaları da ayrı bir avantaj sayılabilir. Mesela Amerika’da sadece bu uygulamaya yönelik hizmet veren ajanslar bulunmakta. Unique Product Placement ajansından Gary Mezzatesta ‘’ eğer izleyici filmdeki bir kareye bakıp ‘’ bunun için ne kadar ödediklerini merak ediyorum ‘’ diyorsa bu başarısız bir ürün yerleştirmedir'’ demiş. Yani Marka ile yaşam arasında bağ kurmak eylemi biraz sorgulanmalıdır diyebiliriz.
Peki ya Türkiye’de durumlar nasıl ? Nasıl olacak cezalar yağmaya devam ediyor. Daha bugün Marketing Türkiye ‘nin haberinde Hırsız Var filmine 50.000 YTL ceza gelmiş. Çok normal… Çünkü ne yazık ki hala ürün yerleştirme uygulamalarına bakıldığında markanın logosunun ya da ürünün kendisinin perdede gözüktüğü klasik anlayışın devam ettiğini görülüyor. Bu filmde en başarılı ürün yerleşimi Max Factor için yapılmış diyebilirim. Makyaj uzmanlarının kendi tercihleri olması ve ürün ile yaşam arasında bağ kurabilmede başarı tek bu markada kendini belli etmiş. Diğerleri ‘’ buna ne kadar ödemişler ‘’ dedirten cinsten yerleşimler. Her yerde Siemens cep telefonu, ve Audi marka otomobil kullanılmış. Nerdeyse sadece ambulans Audi değil.. Hayırlısı olsun diyelim ve biraz da başarılı uygulamalardan bahsedelim.

Şans Kapıyı Kırınca

Son zamanlarda Türk Sinemasında aklımda yer etmiş en başarılı ürün yerleştime uygulaması BEKO için yapılmış olandır. Şans kapıyı kırınca adlı filmde BEKO markası nerdeydi be kardeşim diyenleriniz varsa, zaten ayrı bir başarıdır. Film boyunca BEKO hep karşımızda idi. Yaşam ile ürün arasındaki bağ çok güzel kurulmuştu. BJK - BEKO ikilisi bu işi beraberce yaptılar. Filmde bulunan Yaman adlı karakter, beşiktaş formasını üstünden çıkarmadı. Beşiktaş takımının ana sponsorlarından biri olması dolayısıyla, bu duruma alışık seyirciler tarafından göze batmadı. Markanın kimliğine dair hiç bir şey söylenmemiş olsa da istediği farkındalık yaratmaksa gayet başarılı idi.
Umarımı hep başarılı örnekleri eleştiririz ve kimse de ceza ödemek zorunda kalmaz.

Hiç yorum yok: